28 Ekim 2011
Sayı: SİKB 2011/41

 Kızıl Bayrak'tan
“Milli birlik-bütünlük” değil, mücadeleyi ve dayanışmayı
büyütme zamanı!
Özgürlük için direnen
halklar kazanacak!
Deprem değil devlet öldürüyor!
Deprem bir kez kapitalizm her gün öldürür!
Faşist kudurganlığa karşı devrimci direniş!
“Bir başka ulusu ezen her ulus,
kendisini zincire vurur”- H. Eylül
Kirli savaş için birleştiler
25 Sefer oldu zafer olmadı
Gençliğin 6 Kasım hazırlıklarından
Genç komünistler III. Ümit Altıntaş Gençlik Kampı’nda buluştu
Tarihsel dönem ve devrimci parti
İzmir’de kıdem tazminatı forumu
DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası TİS Uzmanı İrfan Kaygısız: “Kıdem tazminatı cephe savaşıdır”
Bir Çel-Mer işçisinden Birleşik Metal Gebze Genel Kurulu üzerine
BEDAŞ işçilerinden yürüyüş
Grevsiz sendika yasası ve KESK’in tutumu üzerine
Tunus’ta seçimlerin galibi dinci parti oldu
“İşgal et” eylemlerinepolis terörü
Yunanistan’da eylemlere
‘sol içi çatışma’ gölgesi
Her şeye rağmen umut insanda!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

 



Van’da yaşanan deprem kurulu düzenin emekçiye yaşam hakkı tanımadığının yeni bir kanıtı oldu sadece. Öyle ki deprem sonrasında ortaya saçılanların hepsini, önceki depremlerden tanıyoruz. Bunca yaşanan acı deneyime rağmen değişen hiçbir şey yok. Demek ki, varlık nedeni sermayenin çıkarlarına bekçilik olan bu devlet başka türlü davranmıyor. O nedenle deprem bölgesinden yükselen “devlet yok” haykırışı çaresizliği anlatıyor sadece. Yoksa devlet mezara dönen konutlarıyla, copuyla, bombasıyla Van’da işbaşında.

Onun için aynı devlet, halk enkazdan ölülerini çıkarmak isterken onların oğullarını-kızlarını-kardeşlerini imha etmek için başlattığı savaşa ara vermeden devam ediyor. Dahası o denli pervasız ki, “yardım eli”ni bu halkın özgürlük mücadelesinden vazgeçmesi için sopa gibi kullanıyor. Böylelikle onu hizaya getirmeye çalışıyor. Fakat kirli savaşlar, yokluklar ve deprem gibi nice felaketlere uğramış mazlum Kürt halkı, bu kirli eli tutmayacaktır.

Açık ki bu devletten emekçi halklara bir yarar gelmez. Emekçi halkın yarasını yine bu ülkenin işçileri ve emekçileri saracaktır. Tüm şoven kudurganlığa rağmen, Van halkının yardımına ilk koşanlar da ilerici ve devrimci emekçiler oldular. Her şeye rağmen atılan bu adımlar emekçi halklar arasındaki dostluk, kardeşlik ve dayanışma köprülerinin güçlenmesini sağlıyor. Görev bu seferberliği sürdürmek, beraberinde de emekçilerin ve halkların katili sermaye iktidarına karşı mücadeleyi büyütmektir.

***

Önümüzde 6 Kasım var. Gençlik YÖK’e ve YÖK düzenine karşı mücadelesinde bir tarihsel gelenek haline gelen 6 Kasım’da bir kez daha alanlarda olacak. Eşit-parasız-bilimsel-anadilde eğitim talebini yükseltirken, aynı zamanda gündemdeki saldırılara ve yıkımlara karşı öfkesini gösterecek.

Bu yıl 6 Kasım hafta sonuna denk geldiği için eylemler, bu tarihten önceki günlere yayılacak. Gençliği YÖK düzenine karşı mücadelesinde yalnız bırakmamak için 6 Kasım eylemlerinde yerimizi almalıyız.

***

1-7 Kasım günleri ise Parti ve Devrim Haftası. Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 94., Yeni Ekimlerin Partisi’nin 13. mücadele yılı, “bunalımlar, savaşlar ve devrimler çağı”nın tüm belirtileriyle kendisini ortaya koyduğu bir dönemde özellikle önem taşıyor. “Parti-sınıf-devrim” şiarıyla sosyalizme yürüyen komünistler mutlaka kazanacaktır.

Bu yürüyüşte en önde dövüşerek ölümsüzleşen şehitlerimizden Alaattin Karadağ yoldaşın katledilişinin 2. yıldönümü de yaklaşıyor. 19 Kasım 2009’da katledilen yoldaşımızı anmak ve katil devleti lanetlemek için başta vurulduğu yerde ve mezar başında olmak üzere yapılacak etkinlikler için hazırlıklar devam ediyor. Etkinliklerin kitlesel ve devrimci bir havada geçmesi için elimizden geleni yapmalıyız.

***

Gazetemizin yayınına, bayram tatilinde yaşanacak dağıtım sorunlarını dikkate alarak bir sayı ara veriyoruz. Aynı günlerde kizilbayrak.net ise yayınını aralıksız sürdürecektir.